
Sokrates’in felsefi pratiği sadece teorik bir faaliyet değil, aynı zamanda toplumsal bir işlev de üstlenmiştir. Bu toplumsal işlev, Sokrates’in “at sineği” metaforuyla açıkça ifade edilmektedir. At sineği metaforu, Sokrates’in felsefi mirasının sadece antik dünyada değil, çağdaş dünyada da geçerliliğini koruduğunu gösteren güçlü bir semboldür.